Suriye’ye yönelik medya savaşı hız kazanıyor

Birkaç gün içerisinde, belki de 15 Haziran Cuma günü kadar yakın bir tarihte, ulusal kanallarını izlemek isteyen Suriye’liler, kendilerini CIA tarafından üretilmiş programları seyrederken bulacaklar. Stüdyo çekimleri, Suriye hükümetini suçlayan katliam görüntülerini, halkın protesto gösterilerini, bakan ve generallerin görevlerinden istifa ettiklerini, başkan Esad’ın ülkeyi terk edişini, muhaliflerin büyük şehir merkezlerinde toplanışını ve yeni hükümetin başkanlık sarayında kendini ilan etmesini yayınlayacak.

“ZAMAN GAZETESİ İSRAİL’DEN DAHA SİYONİST”

İran Ankara Büyükelçiliğinden Zaman gazetesine zehir zemberek bir mektup gönderildi. Mektupta Zaman gazetesinin, İsrail’den bile daha siyonist bir çizgide olduğu vurgulandı.

Birkaç gündür bazı medya organlarında yer verilen mektuba henüz Zaman’dan bir cevap verilmiş değil…

‘Zaman Gazetesi`nin varlığı Amerikan ve Siyonist medyasına gerek bırakmıyor` diyen Büyükelçilik, gazetenin İran`a karşı hasmane tavrının nedenini öğrenmek istediğini, ancak yetkililerinin yanaşmadığını belirtti.

Suriyeli gazeteci CNN ve El Cezire’nin yalanlarını ortaya çıkardı

Suriyeli gazeteci Refik Lutf, Humus’ta petrol boru hattında gerçekleşen bir patlamadan saatler önce bölgede canlı kayıt yapan bir kameranın görüntülerine ulaştı. Kamera CNN’e aitti ve patlamanın gerçekleşmesini bekliyordu…

Suriyeli gazeteci ve ABD’deki Arap Gazeteciler Birliği üyesi Refik Lutf, CNN ve El Cezire gibi televizyon kanallarının ülkedeki silahlı gruplarla nasıl el ele çalıştığına işaret eden iddialar ortaya attı.

Yandaş medya İran düşmanlığı pompalıyor

İran’ın 5+1 nükleer müzakerelerinin nerede yapılacağı belirsizliğini korurken, müzakerelerin İstanbul’da yapılması ile ilgili olarak Türkiye ile İran arasında gerilim yaşanmıştı. İran geçtiğimiz günlerde müzakerelerin yeri olarak İstanbul’u istemediklerini belirtmiş, Başbakan Erdoğan da İran’ı “ipe un sermekle” suçlamıştı. İran Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, Türkiye’nin nükleer müzakerelere ev sahipliği yapmasına karşı çıkma nedeni olarak ise Ankara’nın Suriye politikasını göstermişti.

Yeni Şafak’tan Abdülkadir Selvi üzerine…

Yalancıda Beyin Aramak, Samanlıkta İğne Aramaktan Daha Zordur.

Bizler her türlü tertibe, her türlü yalana

karşı hazırlıklıyız. Mücadele bizi böyle olmaya mecbur bırakıyor. Mücadele ederken karşınıza ne tür yalancıların, sahtekârların, üçkâğıtçıların ya da geri zekâlıların çıkacağını kestiremezsiniz. TGB, 6 yıldır emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı mücadele ediyor ve edindiğimiz bir tecrübe, sistemin aslında çok da zekâ taşımadığıdır. Aklı başında, tutarlı bir yalancı ya da tertipçi göremedik. Bazen gazeteci, bazen polis, bazen savcı, bazen rektör, bazen de öğrenci ajan kılığında olmak üzere tonla bu tiplerden gördük.

Eser Karakaş, yalanlarının hesabını verecek

Star gazetesi köşe yazarı Eser Karakaş, 1978’de 7 öğrencinin öldürülmesinde soruşturmayı engelleyen polis şefinin Aydınlık dergisi ve Doğu Perinçek tarafından korunduğunu ileri sürdü. İşçi Partisi, Karakaş’ın iftiralarını belgeleriyle yalanladı.

Eser karakaş, bugünkü köşesinde 16 Mart 1978’de gerçekleştirilen ve 7 öğrencinin ölümüne yol açan katliamla ilgili olarak, görevli polislerin bombayı atanların üzerine gitmesini engelleyen bir polis şefinden bahsetti ve şu ifadeleri kullandı:
“… internette sıradan bir araştırma, bu ismi, bu polisi hararetle Aydınlık dergisinin, Doğu Perinçek’in koruduğunu bize gösteriyor”

Batı medyasının Suriye yalanları

Taraf’ın yalanları belgelendi! Hani Türk jeti düşürülecekti!

Türk Ordusuna “Balyoz tertibi”, Taraf Gazetesi’nin bu haberiyle başladı. Haberdeki en çarpıcı başlıklardan biri de “Kendi jetimizi düşürecektik” oldu.
Sözde plana göre Yunanistan ile gerilim, it dalaşı denilen uçuşlarla kontrollü olarak artırılacak, bu haberler basına büyütülerek sunulacak ve gerekirse bir Türk jeti düşürülecekti.
Hava Kuvvetleri’nin istatistikleri ise bu iddiayı yalanladı. Hava Kuvvetleri rakamlarına göre, Ege semalarındaki uçuş sayıları 2003’te düşüş gösterdi.

(İŞTE HAVA KUVVETLERİ’NİN BALYOZ TESPİTLERİNİN BELGESİ İÇİN TIKLAYIN)

Suriye’ye yönelik medya deformasyonu, Yalanlar ve gerçekler

Ulusal Kanal’ın haberi Fethullah Gülen’in cemaatini çileden çıkarttı!

Ulusal Kanal’ın MİT olayında Gülen parmağı haberi, Samanyolu televizyonunu canevinden vurdu! Fethullah Gülen tarikatının sözcüsü konumundaki kanal, haberimiz karşısında öyle bir tepki gösterdi ki kantarın topu kaçtı, yalanla gerçek birbirine girdi. Samanyolu televizyonunun öfkesi, kendi haber bülteninde yayınladığı haberi Ulusal Kanal’ın ürettiğini söylemeye kadar vardı.

ulusalkanal.com.tr

Medya hem suçlu hem de güçlü

Bu adamların ar damarları çatlamış olmalı…
Önce daniskalı yalanlar uyduruyorlar sonra da dönüp o yalanlara kendileri inandıklarından olsa gerek gerçekleri ifade eden Yeni Mesaj gazetesine kızıyorlar.
Yeni Mesaj gazetenizin Arap Baharı ve Suriye konusunda gerçekleri yazması bu adamları ziyadesiyle rahatsız etmiş.
Yeni Mesaj onların gazeteleri gibi Haçlıların, BOP’un ve diyalogcuların parayı verip düdük çaldıkları, üfürüp ses çıkarttıkları bir boru olmadığı için elbette ki bakış açısı onlardan farklı olacaktır.
Onlar, Mısır, Tunus, Libya, İran ve Suriye konularını bir Amerikalı, bir Haçlı gibi değerlendirmektedir.
Bakın Beşar Esad konusunda, Libya, Mısır ya da Irak konusunda ABD ve İsrail ne düşünüyorsa Yeni Mesaj gazetesinin haberlerinden rahatsız olanlar da aynı paralel düşüncelere sahipler.

Muhalifler Suriye’de gösteriye havan topuyla saldırdı, Fransız gazeteci öldü!

Suriye’de bir Fransız gazeteci, Esad yanlısı bir gösteriye düzenlenen havan topu saldırısında öldü! Ve bunu yazan kimse yok!

Çarşamba günü Suriye’nin tümünde Esad yanlısı gösteriler düzenleniyordu. Şam’daki gösteriye bizzat Beşar Esad katılmış, Emevi Meydanı’nda yaptığı konuşmada “Bu komployu yeneceğiz” diye halka seslenmişti.

Zaman’ın, “Mehmetçiğe domuz eti yediriyorlar” haberinin altından askeri ihale çıktı

Geçtiğimiz günlerde Zaman gazetesinde yer alan “Askere at ve domuz eti yedirildi” başlıklı haber üzerine söz konusu şirket ve 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı yetkilileri, haberin gerçeği yansıtmadığı açıkladı.

Zaman gazetesi, manşet haberinde Edirne’nin Keşan ilçesindeki askerlere at ve domuz eti yedirildiğini ileri sürmüştü. “Askere at ve domuz eti yedirildi” başlıklı haberde uyarılara rağmen askeri yetkililerin Mehmetçiğe at ve domuz eti yemeye devam ettiği iddia ediliyordu.

Gericilerin Deprem Yorumu

Van depreminin ardından kimi çevrelerin ırkçılıkları, Türk ve Kürt halkını cepheleştirme çabaları alenen ortaya çıkıyor. PKK’nın saldırılarından Kürt halkını sorumlu tutarak Türkiye’ye kin ve nefret aşılamaya çalışıyorlar. Nurcuların Yeni Asya gazetesi bu konuda en net örnek.

Ortaçağın temsilcisi, nurcuların gazetesi Yeni Asya’nın depremle ilgili yorumu:

HEM GAZETELERİ HEM TELEVİZYONLARI YALAN SÖYLÜYOR

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Deniz Feneri davasında belgede tahrifat yaptığı savıyla HSYK tarafından görevden alınan savcı Nadi Türkaslan ile bir yemekte bir araya geldikleri savlarını sert bir dille yalanladı. Nadi Türkaslan da yaptığı yazılı açıklamada, habere konu yemekte bulunmadığını ve yalan haberi yayımlayan televizyon kanalını aramasına rağmen cevap hakkının kullandırılmadığını belirtti.